21 Mart 2016 Pazartesi

The Museum Plastico 2.0

Enterance Fee: Your time
Portecho - Studio Plastico

                Böyle eski günlere yad olsun bu müzikte, böyle yıllandı artık diyelim. "Oldie goldie" takılmalı olsun diye düşündüm... Şaka şaka düşünmedim hiç bir şey içimden bu şarkı geldi yav :D
            
                Çok iyi çizim yapamam, ama yapmayı severim. Yani çoğumuzda böyleyiz bence, çok iyi yaşayamıyoruz ama yine de yaşamayı seviyoruz, yaşıyoruz :) Kalbimizi sevip, kırmızı giyiyoruz filan... Genellikle bu ne anlatıyor sorusu karşınıza çıkar ve "bir şey anlatmıyor." diyerek kesip atmak isterim. Kelimelerle dökülebileceğini bir şey olsaydı öyle yapardım zaten, deli ile randevum mu var... Bir sancınız varsa kelimeye dökebiliyorsanız öyle yapın zaten, kelimenin oluşumu 1 saniye alır maksimum, "Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine" diyecekseniz o ayrı tabi... ;)          


              Bunlar ileride kullanmak için biriktirdiğim malzemeler; en kötüsü geri dönüşüm, en güzeli ileri-üretim için kullanırım diye :) Elinizdekini araç olarak kullanmak güzel oluyor. Hem bir üretici olarak ekonomik hem de şahsen beni zorladığı için farklı malzemeler kullanmayı ben biraz daha seviyorum. Anlatmak istedikleriniz oluyor ama “kelimeler kifayetsiz kalıyor” anlatamadıklarımıza dönüşüyor. Bunlar "İçsel kusuntu" biraz....

   Bu sefer yaptıklarımı düzenlemek istedim yaptıklarımı, bir kısımını düzenlemek. Tamamen düzenlemenin imkansızlığını kavradığımda elime geçen zaman ile şirk koşuyorum şimdi. Hep koşuyorum zaten…Özellikle kronolojik olarak düzenlemeye çalışacağım :) Bundan sonra buraya eklemeyi planlıyorum ürettiklerimi, yazdığım yazıların formatını daha planlayamadım, onları belki bir sonraki zamanda eklerim

              Haydi sanal turumuza başlayalım;

Elle Tutulmaz Gözle Görülür Çalışmalarım

Karpuz-2000
Bu resmimi çok seviyorum, ilk yaptığım resimdi :)

Oturan Boğanın Lanetea
Adı da ne ergen aa, ama o zamandan kalma, geçmişe saygı <3

Hüptürgeç



Speray
Gerçekçi bir şey çizmeye çalıştığım maksimum resim bu olsa gerek...


Gözlendi


Kafası sonradan geldi




Hayal Prens
       Bu resmi bir sanat yarışmasına yollamıştım. Kazanırsam belki ileride açılacak cafeye biraz daha yaklaşılır filan diyordum. Sonuçlar gelmeyin, yarışmaya şöyle bir mail atmıştım; " Kendim için sanat yapıyorum, çok önemli değil sonuç ama merak ettim açıkçası :D " Böyle gülücüklü filandı cidden; zaten hayatın her türlü alanında cıvıklı takılabilen bir yapım var :D Hayatı ciddiye alamıyorum vallahi, o yüzden olsa gerek, neyse yeter :D

Uzanımlar


Algılasal Self-tanımlama


Kaoslu


Anlamlısızlık


Arayıcı


Islak Aydınlık

Bantoloji


Bulutamayanlar


Kardeşimle birlikte çizdiklerimiz:

Dualizma

Kılıflamaca



Kardeşime ait:

Elle tutulur gözle görülür çalışmalarım:

Monument Trio:

Monument of Cuteness




Monument of Life

Monument of Friendship

Trio of Regeneration:
"Burultu"


Altındaki ton balığı kaplarından yaptığım sehpaya lütfen dikkat edelim :) 35 kilo verdiğim dönemde spor yaparken o kadar çok tüketmişim ki konserve ton balığı bir şekilde değerlendirmem gerektiğini düşündüm ve ortaya bu çıktı.

Soul-side



Üçlemenin 3.sü yaratılma sürecinde :D

Kalem, mürekkep ve kürdan ile çizdiklerim:

Kid's Kute Kite


Koruyucu-Zıppır


Tutunabilenler

Doşalma


Kayıp Takip



Mekanizma


Öğreti


Öylesine Çiçek-1



Öylesine Çiçek-2.0


Siren


Doğum



Love-Maker

Akrilik ile yapılanlar:

Hala hayatta olan Laptop'ımın, hala hayatta olan kapağının arka yüzü:
 
Dile kolay 7 yıl oldu yav, yakında laptop'ım anaokuluna başlarsa şaşırmayın :D

Bohemli Kadın


Yağlı Boya ile yapılanlar:

Geç kalan Koza (Daha bitmedi ama bundan şimdilik bu kadar :) )





Tükenmez Kalemle Yapılanlar: (aka derste karalananlar)





Fotograflar:

Morartı


Bu bir tabela, bildiğin 7 yaş çocuğu resmi gibi :D


Koşu alanında yalnız kalmış ağaç


Bu da koşu yolundan



Devam edilebilme potansiyeli olan Çalışmalarım:














Neden yaptım bunu dediklerim:

Çoğu genellikle program denemek için yaptığım şeyler, zaten ruhu olmadığı için de bitirilebilecek bir şeyi olmadığı için bırakıp kalmışım genelde. Bazen de hissetmiyorum bitiriyorum direk çizmeyi...


Bitiremedim bunu gelmedi devamı ben de bıraktım belki ileride devam ederim... 


Bunu derste çizmiştim, dedim ohaa yılan filan  çizebiliyorum ama çok sıkıcıydı bıraktım.


Bir süre sonra baktım yılan filan çizebiliyorum, dedim yüz filan çizebilmek güzel olurdu, Şimdi bir kaç tane boklu püsürüklü dandirişko ötesi yüz denemeleri ile karşılaşacaksınız.

Not: Hacılar burada anlamlı bir şey buluyorsanız lütfen beni özelden arayın...

Ruhşen amcam'ların oğlu Sedat bile daha güzelini çizer bunun, sırf eğlenmek için koydum zaten.


            Bu resimi aslında seviyor olmam lazımdı, ama sevmiyorum yani zorla mı...  Sanırım basitliği beni itici bulmaya iten şey... Ama şöyle bir durum da var öylesine bir çizgi çizmek bile aslında ne kadar basit dursa da bakıldığında, her şeyin bir zorluğu var. Ne çizildiği değil biraz neden çizildiği önemli bazı şeylerin.
                        
 
 Burada boyut filan çalışmaya çalışıyorum, gölgelendirme ile birlikte ama sıkıntılarım var belli :) 3. bir boyut katmakta zorlanmaya başladığımı işte tam bu zamanlarda anlamıştım, tabi bende pes etmek genellikle görülen bir şey değildir. 3. boyut üzerine ilerlemek için bu sırada kil ile çalışmaya başlamıştım. Elinden gelen herşeyi yapmak, yapmak istediklerim için savaşmak bir iç prensip benim için. Vazgeçmek kolay olan, ben zorlanmayı seviyorum. Yapmayı istediğim şeyler vazgeçecek kadar değersiz olsaydı, isteklere sahip olmanın bir anlamı olmazdı.  Ben emek dolu, umut dolu, değerli bir hayat yaşayacağım kendimce. Anlamı olmayan bir hayatın değeri kaç par eder bilemem, ama güzellik 10 par etmiyor sizdeki aşk olmazsa sayın seyirciler, onu biliyom :) Her şey bakış açısından ibaret.



Yine bir yüz çalışması, bu suratı hatırlıyorum ama bu bitmezdi. Adamın yüzünü bir güldürüyor bir ağlatıyor filan bayağı eğleniyordum ama dediğim gibi anlatılmak istenen bir şey yok sadece bir çalışma

Korkunçlu bir palyaço filminde fırlama yüz, tabiki devam etmedim. Bu da bir yüz çalışması.


Bunu da sevmiyorum, çünkü koruması zor, normalde içinde çim ekili oluyor ama eve götürürken koruyamadım :(

Ve en sevdiğim yüz portesiyle bitirmek istiyorum bu yazıyı, ileride yaptıklarımı da buraya eklerim artık, sanal müze gezmek gibisi yok biliyorum ;) 
                       
       La Fin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder